İlk açıklama, Güllü’nün asistanından gelmişti. Olayın bir int.h.r olmadığını belirten asistan, ünlü sanatçının evde roman havası oynarken dengesini kaybedip düştüğünü iddia etmişti. Güllü’nün kızı da olayın bir kaza olduğunu savunmuş, oğlu Tuğberk Yavuz da benzer ifadeler vermişti.
Güllü’nün eski patronu Ferda Aydın, olayı “kaza değil, c.n.yet” olarak nitelendirerek ortalığı karıştırmıştı. Aydın, daha önce birilerinin kendisine asistanın daha önce Güllü’yü bıçakladığını söylediğini öne sürmüş ve bu açıklama büyük yankı uyandırmıştı. Tüm bu iddiaların ardından soruşturma derinleştirilmiş ve dosya C.n.yet Büro’ya devredilmişti.
Gerekçe olarak ses kayıtlarındaki çelişkiler, bilgi kirliliği, Güllü’nün kızının psikolojik durumu ve olayın “şüpheli öl.m” olarak değerlendirilmesine yol açan bulgular gösterilmişti.Emir, “Bir kitle var ki sürekli bizi hedefe koydu. Herhangi bir husumetimiz, birbirimize zarar verecek bir şeyin olmasının mümkünatı yok. Üzerimize kurulan baskılardan hiçbirimiz hiçbir şey yapamadık. Ben mezarına gidip sarılamadım bile” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.